25 Nisan 2014 Cuma

Bir Diş Buğdayı Hikayesi ve Şeker Hamuru

   Bir diş insanı ne kadar heyecanlandırabilir? Cevap veriyorum çok. Bir de bu miniğimin ilk dişiyse ve uzun süren hastalıklı sıkıntılı günlerin üstüne gelmişse...

   Özgür daha doğmadan bütün özel günlerin kabataslak planlarını kafasında yapmış olan ben tabi ki diş buğdayı için de önceden bir sürü araştırma yapıp neler yapmalıyım konusunda fikirler toplamıştım. Menü, kıyafet, süsleme, hediyelikler... Tabi ki muhteşem kararsız yapım ve hep yumurta kapıya dayanma anı beklediğimden bir çok şey eksik kaldı. Ama şükür ki en elzem olan kıyafet ve pastayı içime sinerek hallettim. Ve buna bir de bunların benim elimden çıkmış olması mutluluğu eklenince daha da bir güzel oldu.
  
   Heyecandan ve hiç bir şey yetişmeyecek telaşından evin içinde ufak tefek kazalar geçirdim. Bunun üstüne hamağında yalnız bıraktığımız Özgür'ün düşmesiyle (şükür ki yere çok yakın) evdeki panik havasını anlatmama gerek yok herhalde. Misafirler geldi hoş sohbet derken bütün gece uyumayan ve beni de uyutmayan Özgür huzursuzlanmaya başladı. İşte en korktuğum! Geceleri gündüz, gündüzleri gece yapan Özgür şimdi uyursa akşama kadar uyanmayacak. Korktuğum gibi de oldu. Ama üzgünüm Özgür, bu günü fotoğrafsız bitiremezdim. Çocuğumu uykulu uykulu pastasıyla fotoğraf çektik. Başının üstünden geri kalan 30 dişi için, dişleri buğday gibi düzgün ve sağlıklı çıksın diye, iyi dileklerle 30 tane buğday tanesi döktük. Sonra önüne artık etrafta ne bulduysak kitap, kalem, kaşık, iplik, telefon koyduk. Uzun süre etrafa şaşkın ve uykulu gözlerle  bakan Özgür, biraz da etrafın müdahalesiyle ipliği aldı eline. A-ha modacı olacak bu çocuk! Bütün ritüelleri gerçekleştirdikten sonra Özgür'ü, daha fazla işkence çektirmeden yatağına, uykusuna bıraktım. Bundan sonrası yeme, içme, sohbet...


  Çok geçmeden Özgür, yine bir hastalık zamanı, alttaki o iki pıtırcık dişlerin iki yanından iki diş daha çıkardı.Şuan altta dört dişimiz var. Daha nice dişlere...



İşte benim yaptığım, kardeşimin Burçin'imin de manevi desteğini aldığım diş pastası...
İlk deneyim, o yüzden pütürlü yapıyı göz ardı edebiliriz :) Lezzet olarak benden değil ama misafirlerden tam puan aldı. İstenen ikinci dilimler bunun kanıtı :)




                             Özgür Bey'in, günün anlam ve önemini belirten, anne eli değmiş kostümü.




Bu da 'e madem anneyim bi farkım olsun' yaka iğnesi :)
Planlarımda misafirlere bu şekilde magnet hazırlamak da vardı ama yazının başında da belirttiğim gibi bu işleri son ana bırakmamak gerekiyormuş. İçimde ukdedir... 


Bunlar da anane, babanne, yengeler ve teyzelerden gelen güzel hediyeler. Özgür'ün yaz kreasyonu tamamdır :) Hepsine tekrar teşekkürler.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder